hızını kesmek Fiil
yavaşlamak Fiil
hızını yavaşlatmak Fiil
hız kesmek Fiil
yavaşlatmak Fiil
yürüyüşünü yavaşlatmak Fiil
ağırlaştırmak Fiil
doların dışarıya akışını yavaşlatmak Fiil
dışarı dolar akımını yavaşlatmak Fiil
sınai gelişimi ağırlaştırmak Fiil
sanayi inin gelişmesini yavaşlatmak Fiil
sanayinin gelişmesini yavaşlatmak Fiil
enflasyonun hızını kesmek Fiil
yatırımları yavaşlatmak Fiil
konjonktürü yavaşlatmak Fiil
işin gidişini yavaşlatmak Fiil
fiyatların yükseliş hızını kesmek Fiil
fiyatların yükselme hızını yavaşlatmak Fiil
yavaşla(t)mak, gecik(tir)mek, (hız) azal(t)mak, yavaştan almak, acele etmemek.
He slowed the car down.
Economic growth has slowed down dramatically. He needs to slow down a little or he'll get an ulcer.
To slow up (to a stop): Çabucak hızını kesip durdurmak.
yavaşlatmak Fiil
yavaşlama, (üretimde) azalma, (işveren-işçi ilişkilerinde) işi kasten yavaşlatma. İsim